Örgün Eğitim Nedir?

Campusonline Blog February 2019

Daha önce hazırladığımız, “Eğitim Nedir? Türleri Nelerdir? Nasıl Uygulanır?” adlı içeriğimizde eğitimden, eğitim türlerinden (formal ve informal eğitim) ve bu türlerin özellikleri ile farklılıklarından, nasıl uygulandığından, avantajlarından ve dezavantajlarından bahsetmiş, bu sırada formal eğitimin bir alt dalı olan örgün eğitime de kısaca değinmiştik. Bugünkü içeriğimizde ‘Örgün Eğitim Nedir?’ konusuna daha ayrıntılı bir şekilde bakacağız. Önce örgün eğitimin tanımından bahsedecek, sonra özelliklerine ve olumlu yönleri ile olumsuz yönlerine bir göz atacağız. İyi okumalar!

Öncelikle ‘örgün’ kelimesinin Türk Dil Kurumu tarafından yapılmış olan tanımına bakacak olursak, ‘bir işi gerçekleştirmek amacıyla türlü ve düzenli görevler yapan organlardan oluşan’ anlamına gelen bir sıfat olarak kullanıldığını görüyoruz.

Eğitimin anlamına baktığımızda ise günümüze kadar bu konuda birçok tanımın yapıldığını söyleyebiliriz. Eğitimin Profesör Doktor Selahattin Ertürk tarafından ‘bireyde kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişim meydana getirme süreci’ olarak yapılmış olan tanım, günümüzde en yaygın kullanılandır. Bu tanımın haricinde eğitim için, ‘öğrenmeyi, bilgi, yetenek, değer, tutum, inanç ve alışkanlık edinimini kolaylaştıran bir süreç’ de diyebiliriz.

Örgün eğitim ise yine Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından, ‘kişilerin hayata atılmadan, iş ve meslek kollarında çalışmaya başlamadan önce okul veya okul niteliği taşıyan yerlerde, genel ve özel bilgiler bakımından yetişmelerini sağlamak amacıyla belli kanunlara göre düzenlenen eğitim, formal eğitim’ olarak tanımlanmıştır.

Örgün eğitimde öğrencilerin belirli zamanlarda belirlenmiş mekanlarda bulunmaları gerekir.

Bu eğitim türünde derslere katılım zorunluluğu vardır ve derslere katılmamak, sınıf tekrarı yapmak veya dersi geçememek gibi olumsuz sonuçlar doğurur.

Formal eğitimin bir alt dalı olan örgün eğitim, sistematik ve planlı, programlı bir şekilde gerçekleşir. Bu eğitimde öğrenciler belirli yaş gruplarına göre kategorize edilir ve derslerin ne zaman, nerede ve kim tarafından, nasıl gerçekleştirileceği bellidir. Eğitim; okul öncesi (kreş ve anaokulu), ilköğretim (ilkokul ve ortaokul), ortaöğretim (genel, mesleki ve teknik liseler) ve yükseköğretim (üniversitelere bağlı yüksekokullar, fakülteler ve enstitüler) kurumlarında, daha önce belirlenmiş okul dönemlerinde ve saatlerinde, belirli diplomalara ve eğitimlere sahip öğretmenler ve akademisyenler tarafından çeşitli müfredatlar çerçevesinde verilir.

Örgün eğitimde öğrenim kademeli olarak gerçekleştirilir.

Yani öğrencilerin üniversiteye başlamaları için öncelikle lise mezunu, liseye başlamak için ise ortaokul mezunu olmaları gerekmektedir. Ayrıca, örneğin 8. sınıf İngilizce dersini alabilmek için önceki yıllardaki İngilizce derslerinden geçmiş olmak şartı vardır. Belirli kademelerdeki eğitimlerini tamamlayan öğrenciler, bunun sonucunda diploma alma hakkını elde ederler.

Örgün eğitim, olumlu bir davranış değişikliği yaratma amacı taşır ve bu değişikliğin gerçekleşip gerçekleşmeme durumu eğitimi verenler tarafından kontrol edilir. Örneğin, lise 3. sınıf matematik dersini alan birinin bu dersin kazanımlarını edinip edinemediği dönem boyunca gözlemlenir, dönem içinde ve dönem sonunda çeşitli sınavlarla ölçülür ve buna göre öğrenciye bir not verilir ve bu sayede öğrencinin dersi geçip geçemeyeceği de belli olur.

Uygulanan eğitimin, öğretmenler tarafından gözlem ve sınav yoluyla öğrencide olumlu bir davranış değişikliği yaratıp yaratmaması konusunda kontrol altında tutulması, örgün eğitimin avantajlarından biridir.

Ancak bu eğitim türünde öğrencilerin belirli zamanlarda, belirli mekanlarda bulunmasının zorunlu tutulması, öğrencileri kısıtlayan bir durum olarak ortaya çıkmaktadır. Örneğin, evi ile okulu arasındaki mesafe uzak olan öğrenciler ulaşım sıkıntısı çekebilmektedir. Ayrıca aileleri tarafından şehir dışında okumalarına izin verilmeyen öğrencilerin (özellikle kız öğrencilerin) eğitime başkaları ile eşit bir şekilde ulaşma imkanının önünde bir engel yarattığı görülmektedir. Bunun haricinde rahatsızlık yaşadığı için okula gidemeyen birinin kaçırdığı derslerin telafisini belirlenmiş ders saatleri nedeniyle yapamaması, örgün eğitimin dezavantaj yaratan yönlerindendir.

Sonuç olarak baktığımızda örgün eğitimin, belli bir yaşa kadar katılım zorunluluğu olan, belirli bir kademeden sonra ise eğitime devam edip etmemenin öğrencinin tercihine bırakıldığı bir süreç olduğunu olduğunu söyleyebiliriz. Çok yakından aşina olduğumuz ‘okul’ kavramı, örgün eğitimin verildiği kurumları karşılayan bir sözcük olarak karşımıza çıkıyor. Eğitimi tamamlamak ve sonrasında diploma alabilmek için derslere belirtilen zamanlarda, sınıflarda katılım sağlamak ve sınavlardan başarılı olmak zorunluluğu vardır. Örgün eğitimde olumlu davranış değişikliği oluşturma amacı vardır ve bu amacın gerçekleştirilmesi doğrultusunda bir denetim söz konusudur. Bu konuda verilen eğitimin amacına hizmet edip etmediğinin kontrol edilebilmesi açısından olumlu bir yöne sahip olan örgün eğitim, zaman ve mekan konusunda öğrencileri kısıtlaması açısından ise olumsuz sonuçlar yaratabilen bir eğitim türüdür.

Paylaş:

Yorumlar (0)

Bu yazıya henüz yorum yapılmamış.

bu içerikleri beğeneceğinizi düşünüyoruz

Campus Online Kariyer Rehberi

CampusOnline

Daha fazla benzer içerikten haberdar olmak için abone olun

Size özel bir deneyim sunmak için yasal düzenlemelere uygun çerezler(cookies) kullanıyoruz. Detaylı bilgiye Gizlilik ve Çerez Politikası sayfamızdan erişebilirsiniz.